Akciğer kanseri teşhisi konulan Bosnalı hasta kendini Türk doktorlara emanet etti. 19 Nisanda Türkiye’ye gelen ve Göğüs Cerrahı Doç. Dr. Özkan Demirhan tarafından ameliyat edilen hasta ülkesine mutlu döndü. Demirhan ise akciğer kanserinde multidisipliner tedavi yaklaşımının önemine dikkat çekti.
Hastanın durumunu değerlendiren Şişli Kolan Hastanesinden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan,” Esad Mesinoviç 19 Nisan tarihinde Bosna’dan geldi bize. Ülkesinde akciğeri kanseri tanısı konmuş ancak tedavi için Türk doktorları tercih etmiş. Biz de bir dizi tetkik ve inceleme yaptık. Mediasten lenf nodları dediğimiz mediasten bezelerinde tutulum vardı ancak bu tutulumun göğüs kafesi içinde sınırlı olduğunu gördük. Beyinde herhangi bir tutulum yoktu. Evreleme amaçlı yaptığımız mediasteneskopi sonucunda iki lenf nodunda pozitif diğer lenf nodlarında negatif geldi. Multidisipliner bir tedavi yaklaşımı ile ameliyat öncesi hastaya ışın tedavisi ve kemoterapi uyguladık önce. Ondan sonra tekrar değerlendirdik ve onkolojik tedavinin hastanın kitlesine ve mediasten bezelerinin lenf nodlarının tedaviye olumlu yanıt verdiğini ve küçüldüğünü gördük. Bunun üzerine ameliyata karar verdik ve hastayı ameliyata aldık. Ameliyatta daha evvelki lenf nodlarının tutulum olan yerlerinden sadece bir tanesini tuttuğunu gördük ve hastaya başarılı bir şekilde akciğer kanseri ameliyatı yaptık. Daha sonra hastayı onkoloji konseyine sunduk. Genetik test yapıldı ve sonuca göre tekrar değerlendirilecek. Şimdilik herhangi bir ek tedavi vermeye gerek kalmadı. Hastayı 10’uncu gününde taburcu ederek memleketine gönderdik” dedi.
“MULTİDİSİPLİNER TEDAVİ YAKLAŞIMI BAŞARILI SONUÇLAR VERİYOR”
Akciğer kanseri tedavisinde multidisipliner tedavi yaklaşımının önemine değine Demirhan,” Genel anlamda akciğer kanserinde tedavi yaklaşımlarını değerlendirmek gerekirse, ileri evre akciğer kanseri 3’üncü ve 4’üncü evre değimiz evrelerdir. Evre 3 hastalık lokal ileri dediğimiz, kanserin olduğu yerden biraz daha komşu dokulara girmiş ve lenf nodlarını tutmuş halidir. Evre 4 ise uzak organ metastazı yapmış kemik, karşı akciğer, böbrek üstü bezleri, beyin ve karaciğere metastaz yapmış halidir. Bu belirtilen bölgeler akciğer kanserinin en sık yayılım yaptığı yerlerdir. Hastaya böyle bir tanı konduğunda izlenecek tedavi yolu şöyledir. Eğer 3’üncü ve 4’üncü evre tespit edilmişse burada hücre tipi çok önemlidir. Hücre tipinde adenokersinom dediğimiz hücre tipi çıkmışsa bunlarda bazı genetik testler yapılarak hedefe yönelik tedaviler yapılabilir. Adenokarsinomda genetik testler sonrası yapılan tedaviler nokta atışlı tedavilerdir. Kemoterapi alınabiliyor ve yerine göre örneğin beyinde metastaz varsa radyoterapi uygulanabiliyor veya göğüs kafesi içinde radyoterapi uygulanarak akciğer kanseri evresi otomatik olarak gerileyebiliyor. Yine lenf bezinden dolayı evre 3’e girmiş bir kanserde tedaviden sonra özellikle bir lenf bezi tutulumu varsa orada onun yeniden evrelenerek evvelden tümörün olduğu yerin kemoterapi ya da radyoterapiden sonra yok olduğunu görebiliyoruz. O zaman ameliyat şansımız doğuyor. Ama bir istasyon olduğu zaman cerrahi şansımız yüksek. Eğer bir istasyondan fazla tutulum varsa başarı şansı düşüktür cerrahi gündeme gelmez. Tüm bu tetkikler dikkatle ve titizlikle incelendikten sonra hastanın durumu uygunsa multidisipliner bir yaklaşımla tedavi planlanır” şeklinde konuştu.
Akciğer kanseri tedavisinde multidisipliner tedavi yaklaşımının önemine değine Demirhan,” Genel anlamda akciğer kanserinde tedavi yaklaşımlarını değerlendirmek gerekirse, ileri evre akciğer kanseri 3’üncü ve 4’üncü evre değimiz evrelerdir. Evre 3 hastalık lokal ileri dediğimiz, kanserin olduğu yerden biraz daha komşu dokulara girmiş ve lenf nodlarını tutmuş halidir. Evre 4 ise uzak organ metastazı yapmış kemik, karşı akciğer, böbrek üstü bezleri, beyin ve karaciğere metastaz yapmış halidir. Bu belirtilen bölgeler akciğer kanserinin en sık yayılım yaptığı yerlerdir. Hastaya böyle bir tanı konduğunda izlenecek tedavi yolu şöyledir. Eğer 3’üncü ve 4’üncü evre tespit edilmişse burada hücre tipi çok önemlidir. Hücre tipinde adenokersinom dediğimiz hücre tipi çıkmışsa bunlarda bazı genetik testler yapılarak hedefe yönelik tedaviler yapılabilir. Adenokarsinomda genetik testler sonrası yapılan tedaviler nokta atışlı tedavilerdir. Kemoterapi alınabiliyor ve yerine göre örneğin beyinde metastaz varsa radyoterapi uygulanabiliyor veya göğüs kafesi içinde radyoterapi uygulanarak akciğer kanseri evresi otomatik olarak gerileyebiliyor. Yine lenf bezinden dolayı evre 3’e girmiş bir kanserde tedaviden sonra özellikle bir lenf bezi tutulumu varsa orada onun yeniden evrelenerek evvelden tümörün olduğu yerin kemoterapi ya da radyoterapiden sonra yok olduğunu görebiliyoruz. O zaman ameliyat şansımız doğuyor. Ama bir istasyon olduğu zaman cerrahi şansımız yüksek. Eğer bir istasyondan fazla tutulum varsa başarı şansı düşüktür cerrahi gündeme gelmez. Tüm bu tetkikler dikkatle ve titizlikle incelendikten sonra hastanın durumu uygunsa multidisipliner bir yaklaşımla tedavi planlanır” şeklinde konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder