Bütün dünya ile birlikte Türkiye'de de normalleşme süreci başladı. Coronavirüsten alnının akı ile çıkan nadir ülkelerden biri Türkiye. Hatta yıldızı parlayarak çıkan desek daha doğru olur. Son derece sağlıklı ve doğru yönetilmiş bir süreçle gerek siyasi yöneticiler, gerek sağlık çalışanları ve hekimler, gerekse de hastaneler sadece ülke vatandaşlarından değil tüm dünyadan tam not aldı.
Şimdi artık güzel ve güneşli günlere yürümenin zamanı. Turizmde ve sağlık turizminde dünyanın göz bebeği ülkemiz. Özellikle saç ekimi alanında dünyada hala en çok tercih edilen ve en güvenli ülkelerden biri Türkiye. Türkiye'de saç ekimi denilince ilk akla gelen isim tabi ki sevgili Songül Alcı oluyor. Biz de başarılı saç ekim kraliçesine hem Covid sonrası alınan önlemleri hem de saç ekimi ve estetik trendlerini sorduk.
- Türkiye normalleşme sürecine girdi. Coronavirüsten Dünyada başarı ile çıkan nadir ülkelerden biriyiz. Bu süreçten sonra Türkiye'de sağlık turizmine talep daha da artabilir öngörüsündeyim. Siz ne düşünüyorsunuz?
Uzun yıllardır bu sektördeyiz ve ülkemiz adına sağlık turizminde büyük ilerleme kat ettik. Her zaman ülkemizin ve özellikle İstanbul’un bu konudaki ayrıcalıklı imkanlarını ve konumunu ulusal ve uluslararası düzeyde dile getirdik ve getirmeye de devam edeceğiz. Özellikle Covid-19 sürecinde sağlık hizmetleri anlamında önemli işlere imza attık ve sektör olarak çok iyi yönettik bu süreci. Sağlıkçılar için her kayıp trajiktir ama süreci ve tabii ki kayıplarımızı bunu bu denli yoğun ve yüksek nüfusa sahip bölgede en asgari düzeyde tutabildik. Ve tüm bunlar uluslararası platformda da fark ediliyor. Ama maalesef hakkettiğimiz repütasyona sahip değiliz. Özellikle batı medyasında orta doğu ülkesi algısı hâkim. Ama biz objektif değerlendirildiğinde hem sağlık personeli hem tesisleşme hem de teknik ekipman anlamında dünyanın önde gelen ülkeleri arasındayız. Ve tüm bunlar bizi ilerleyen dönemlerde sağlık turizminde daha da ileriye taşıyacak. Korona sürecinde ülkemiz sağlık personeli ve sağlık tesislerimizin kalitesi daha da farkedildi ve ileriki dönemlerde bakanlığın da çalışmaları ile sağlık turizminde belkide en iyi olma yolunda olacağız.
HER HASTAMIZA ANADİLİNDE HİZMET VERİYORUZ
- Siz saç ve estetikte çok başarılısınız. Kaç ülkeden size başvuruyorlar?
Bizim hasta portfüyümüz çok geniş. Hiçbir zaman belli bir ülkeye ve piyasaya yönelik çalışmadık. Hedefimiz hep ulaşılabilir ve üst düzey bir hizmet vermek oldu. Buna bağlı olarak son 19 yılda dünyanın dört bir yanında estetik branşlarında ve özellikle saç ekiminde çok iyi bir noktaya geldik. Her hastamıza anadilde hizmet verebiliyoruz. Bugün Yeni Zelanda’dan tutun, Avrupa ülkelerinden Amerika Birleşik Devletlerine kadar geniş bir hasta profilimiz bulunuyor.
- Aldığınız ödüller de var. Hayırlı olsun. Biraz bahseder misin?
Ödüller bizim için tabii ki çok değerli, özellikle sektörel olarak verilen bu ödüller objektif ve bilimsel değerlendirmeler sonucunda veriliyor. Ama bizim için en önemli ödül hastalarımızın hayatlarına dokunabilmek ve onlara güzel ve sağlıklı bir gelecek sunabilmek.
- Normalleşme sürecinde ne gibi tedbirler aldınız?
Bu süreçte biz de tabii ki çalışmalar yaptık. İlk etapta Sağlık Bakanlığının yönetmelikleri hayata geçirdik. Aslında bizim adımıza çok fazla değişen bir şey olmadı. Ameliyathaneler zaten her zaman steril ve her türlü bulaşıcı hastalıktan koruyacak düzeyde işletiliyor. Bizim için asıl değişiklik hastalarla temasta oldu. Hastalarımızla çok yakın duran bir ekibiz. Ofis ve klinik ortamında sosyal mesafe, maske ve dezenfeksiyon ayrılmaz parçalarımız oldu. Bunlara ek olarak ofis ve bekleme alanı gibi açık ve ortak bölgeler günlük olarak sterilize ediliyor. Yüz maskeleri, hastalara takılan maskeler, hava dezenfeksiyonu, girişte ateş ölçme ve yakında korona testleride rutine girecektir.
- Bu süreçte estetik ve saç ekimi olacaklar neye dikkat etmeli?
Sırf bu süreçte değil, her zaman hastane ortamında ve tıbbı gereksinimler dikkate alınarak yapılmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Saç ekimi cerrahi bir süreç olup, bu işlemi diğer cerrahi işlemlerden ayrı görülmemesi gerekiyor. Bu işlemi hastane dışı ortamlarda daha fazla görüyorduk artık hastane yapılmaması gerektiğini korunma
sterilizasyon önlemlerinin ne kadar mühim olduğu kişiler fark etmiş yıllardır söylediğimiz hastane ortamına daha da dikkat edeceklerini umuyorum.
- Yaz mevsiminde en çok hangi yöntemleri uyguluyorsunuz?
Yaz dönemi genelde tatil dönemi olduğu için ufak estetik müdahaleler sıklıkla yapılıyor. Saç PRP ve mezoterapiler elbette güneş deniz seyahatleri, havuz etkisini azaltmak, kıştan çıkmış saçımızı güçlü tutmak için önemli. Saç ekimi düşünülenin aksine yaz mevsiminde de yoğunlukla yapılan bir işlemdir. Karantinadan çıkan kişiler evde fazlasıyla aynaya baktılar, kliniğimizi tedbirler dolayısıyla fazla yoğun tutmadan işlemlerimizi gerçekleştiriyoruz.
ERKEKLER ESTETİK KONUSUNDA ZİNCİRLERİNİ KIRDI
- Bu sene trendler var mı? Estetik, saç, sakal, kaş olarak ayırırsak.
Estetik alanında aslında son dönemde gördüğümüz bir trend var. Artık erkekler de kadınlar kadar saç ekimi haricinde estetik işlemler talep ediyor. Bu konuda hem dünyada hem de ülkemizde erkeklerde bir geri durma ve çekinme vardı. Artık bu zincirlerin kırıldığını görüyoruz.
Saç, sakal veya kaç ekiminde ise genel rağbet devam ediyor. Ağrısız ve safir yöntemler bugün en çok uyguladığımız yöntemler arasında. Bu teknikler sayesinde daha ağrısız, daha hızlı iyileşen, sonuç veren ve en önemlisi doğal sonuçlar alıyoruz.
- Son olarak eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Çok güzel ve geniş imkanlara sahip bir ülkede yaşıyoruz. Bu coğrafyada işini en iyi şekilde yapmaya çalışan ve her gün bir adım daha ileri gitmek için çabalayan çok insan var. Özellikle insanların hayatına en önemli noktada dokunan sağlık hizmetleri. Covid-19 sürecinde artık daha da ön plana çıktık. Güven veren bu profilimizi daha da ileri taşımak için hepimiz elimizden gelenin en iyisini yapıp, fark yaratmaya çalışıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder