Kışın yakamızı bırakmayan
hastalıklardan korunmak aslında sanıldığı kadar da zor değil. Diyetisyen Başak
Günay kışın hasta olmamak ve bağışıklığı güçlendirmek için altın değerinde 5
kuralını paylaştı. İşte Başak Günay’ın hastalıklardan koruyan kış reçetesi.
Öğün atlamamanın
hastalılardan korunmak için birinci kural olduğunu ifade eden Günay,” ikinci
kural olarak; ana öğünlerde süt, et, sebze, tahıl grubuna dengeli bir şekilde
yer verin, ara öğünlerde meyve tüketerek günlük hem protein hem posa alımınızı
dengeleyin.” dedi.
Günlük beslenmenizde bu gıdalara yer
vermeye çalışın.
Üçüncü kural
olarak günlük beslenmede olmazsa olmaz gıdaları sıralayan Başak Günay; sarı-turuncu
meyve ve sebzelerden domates, havuç, kabak, elma, şeftali, nar, portakal gibi
besinlerin yanı sıra;
-
Yeşil lifli
sebzeler (marul, roka, tere, nane gibi),
-
Kükürtlü
sebzeler (brokoli, kale, karnabahar gibi),
-
Soğan,
sarımsak,
-
Yoğurt ve
fermente gıdalar (turşu, kefir gibi),
-
Balık ve
balık yağı,
-
Zeytin ve
zeytinyağı,
-
Yeşil çay,
beyaz çay gibi çaylar gibi gıdaların içerdikleri değişik antioksidan bileşikler
sayesinde vücudun arındığını ve hastalıklara karşı korunduğunu kaydetti. Günay,”
Özellikle kanser, kardiyovasküler hastalıklar, şeker hastalıklarına karşı
korur. Ayrıca menapoz semptomlarının hafifletilmesi, osteoporozun önlenmesi ve
göz sağlığının korunmasında etkilidir.” şeklinde konuştu.
Yemeklerinize, salatalara bu baharatları eklemeyi
unutmayın.
Yemek ve
salatalarda baharat kullanımının önemine değinen beslenme ve diyet uzmanı
verdiği bilgilere şöyle devam etti.
- Biberiye ( karnosol,
karnosik asit ve rosmarinik asit ),
- Kekik ( timol ve
karvakrol ),
- Karanfil ( Eugenol ),
- Adaçayı ( karnosol,
karnosik asit ve rosmanol ),
- Zerdeçal ( kurkumin )
içeriğindeki antioksidan bileşikler ile yukarıda bahsedilen faydalara
ortak olur.
Kış aylarında su içmeyi ihmal
etmeyin.
Kış aylarında
su içmenin sağlık açısında önemine değinen Günay,”Su ihtiyacı yaz-kış
değişmiyor hatta su içmek cildimizin neme ihtiyacı arttığı için kışın daha
önemli bir hal alıyor. Çünkü su; vücudun dengesi, kalori kontrolü, elektrolit
dengesi ve kaslar için enerji, cilt güzelliği, böbrek sağlığı, kan hacminin
düzenlenmesi ve beyin sağlığı, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesi gibi birçok
metabolik olayda bize yardımcı oluyor.
Su ihtiyacı
sağlıklı bireyler için günde en az 2 litre diyoruz, tabii cinsiyet, ağırlık,
beslenme, fiziksel aktivite düzeyi, iklim koşulları gibi pek çok faktör bunu
değiştiriyor. Örneğin; protein ve tuz tüketiminiz faylaysa sıvı gereksiniminiz
daha fazlalaşır. Egzersiz yapılan zamanlarda da yine su ihtiyacınız artar. Peki
su içimimizi biraz daha arttırmak için neler yapabilirsiniz? Uyandığınızda su
içmeden yataktan çıkmayın, su içmeyi eğlenceli hale getirin (neşeli
bardaklarla-şişelerle veya sevdiğiniz meyve-sebzelerle zenginleştirerek), gözünüzün
önünde hep su bulundurun (masada, arabada, çantada…), su içmek için hatırlatıcı
uygulamaları da kullanın. Bende en çok işe yarayan yöntem buydu!” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder